Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre, İslam İnkılabı'nın zaferine yol açan olaylarla dolu aylarda, halk yürüyüşlerinde birliği ve dayanışmayı sağlayan çeşitli sloganlar yaratıldı. "Kardeş şehidim, yolun devam ediyor", "Allah-u Ekber, Humeyni Rehber", "Yolumuz Hüseyini'dir, Rehber'imiz Humeyni'dir" gibi sloganlar bu dönemde öne çıktı.
İmam Humeyni ve "İstiklal özgürlük İslam Cumhuriyeti" Sloganı
Merhum Haşimi Refsencani, anılarında bu sloganın köklerini şöyle açıklamaktadır: "İslam hareketinin önemli özelliklerinden biri, mücadele süresince halkın kullandığı sloganlardır. 6 Haziran 1963'te "Ya ölüm ya Humeyni" sloganı atılmaya başlandı ve İnkılap zirveye ulaştığı günlerde "Hareketimiz Hüseyini'dir, Rehber'imiz Humeyni'dir" sloganı şehirlerde yankı bulmaya devam etti. Bu sloganlar, halkın ruhu ve İslami, inkılapcı karakteri ile uyumlu ve mücadele zamanına uygun olarak her zaman basit ve akıcıydı. Bu sloganlardan en önemlisi "İstiklal, özgürlük, İslam Cumhuriyeti" sloganıydı ki halk bunu İmam'ın (r.a) sözlerinden almıştı. İmam (r.a) hareketin yeniden yükselişinin ilk günlerinde (13 Şubat 1978) Avrupa'daki İslami Öğrenci Dernekleri Birliği'ne gönderdiği mesajda şunları ifade etmiştir: "Hedeflerinizin başında İslam ve onun adalet getiren hükümleri olmalıdır ve kaçınılmaz olarak adil bir İslam hükümeti olmadan bu hedefe ulaşmak imkansızdır. Sevgi ve nefret, İslam'ın iki temel ilkesidir; adil bir hükümete destek vermeli ve adil yöneticilere güvenmelisiniz. Ayrıca, başında gerici Pehlevi rejiminin olduğu gayri İslami ve anti İslami rejimden nefret etmeli ve açıkça karşı çıkmalı, O'nu devirmek için çaba göstermelisiniz; aksi takdirde istiklal ve özgürlüğü göremezsiniz."
İmam'ın (r.a) bu işaretleri, inançlı ve inkılapçı halkın bu sloganı haykırarak gösterilerde ve yürüyüşlerde İslam Cumhuriyeti'ni kurma isteğini ifade etmeleri için yeterli oldu ve bu şekilde İnkılabın geleceğini belirttiler. Başlangıçta bu slogan "İstiklal, özgürlük, İslam yönetimi" şeklinde inkılapçı güçler arasında yayıldı, ancak daha sonra İmam Humeyni'nin (r.a) düzeltmesiyle "İstiklal, özgürlük, İslam Cumhuriyeti" olarak değiştirildi.
"İslam yönetimi, İslami hukukun temeli üzerine kurulmuş bir yönetimdir. İslam yönetiminde tam istiklal korunur. Biz İslam Cumhuriyeti istiyoruz. Cumhuriyet, yönetimin biçimi ve şeklidir; İslam ise o biçimin içeriği, yani ilahi yasalardır."
İnkılabın yüce Rehberi Ayetullah Hamaney bu anlamı açıklarken şöyle der:
"Bu meşhur 'istiklal, özgürlük, İslam Cumhuriyeti' sloganı, hemen hemen özelden genele bir hareket gibidir; yani özelin ardından genel bir ifade gelir; önce 'istiklal' diyoruz, sonra 'özgürlük' diyoruz. İstiklal, özgürlüğün bir parçasıdır. Yani eğer bireysel özgürlüğü göz önünde bulundurursak, bu bir yüzüdür; ancak büyük güçlerin egemenliğinden kurtulma özgürlüğü ise diğer yüzüdür; bu da bir özgürlüktür. Dolayısıyla istiklal, özgürlüğün bir parçasıdır ve özgürlük isteyenler, eğer istiklali reddederlerse - ki maalesef bazen bazı kendini aydın fikirli gösterenler istiklal kavramını ve istiklalin örneklerini mantıksız ve aslında mantık karşıtı bir sofizm ile reddettiklerini görüyoruz - aslında özgürlüğe karşıdırlar.
İstiklal, özgürlüğün ayrılmaz bir parçasıdır. Özgürlük kavramının bir parçası, bir ülkenin istiklalidir; bir milletin ölçüsünde özgürlüktür; bu istiklalin anlamıdır. O zaman bunların hepsi İslam Cumhuriyeti'nin bir parçasıdır. Yani İslam Cumhuriyeti sadece özgürlük değildir, sadece bağımsızlık değildir, aynı zamanda bunları da kapsar ve birçok başka bilgi ve değerleri de içerir. Bunları hedef kitlemize açıkladığımızda, bunun çekici olduğunu görüyoruz; bu kalpleri çekiyor." (3 Eylül 2017)
Kaynaklar:
İslam İnkılabı Belgeleri Merkezi
Haşimi Refsencani Anıları
yorumunuz